TEYEMMÜMDE NİYET
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi su bulmak için çabalamasına rağmen suyu bulamazsa, teyemmüm
etmeye niyet eder ve teyemmümünü yapar.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Su bulmak için gerekli çaba harcanmadan teyemmüm geçerli
olmaz. Su bulmak için herhangi bir gayret sarf edilmeden teyemmüm yapılırsa,
yapılan bu teyemmüm geçerli olmaz. Böyle yapan kişi, su bulmak için gayretini
sarf etmesine rağmen eğer suyu bulamazsa tekrar teyemmümünü iade eder.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi farz olan bir namaz için niyet ederek teyemmümle
taharetlendikten Sonra farz namazını kılar. Bu farz olan namazdan Sonra nafile
namaz kılar, Kur'an okur, cenaze namazı kılar, tilavet secdesi yapar ve şükür
secdesi yapabilir. Kişi abdestini bozmadan ikinci bir farz namazı vakti girerse
bu farz namazını kılmak için vakit girdikten Sonra su bulmak maksadıyla
araştırma yapmasına rağmen suyu bulamazsa, yeni bir niyetle teyemmüm yapması
gerekir, yani her bir farz namaz için ayrı ayrı teyemmüm etmesi gerekir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Teyemmümle iki namazı cem etmek isteyen kişi, cem edeceği
iki namazın ilkini almış olduğu teyemmümle kılar, Sonra su bulmak için gereken
araştırmayı yapmasına rağmen su bulamazsa yeni niyet ettikten Sonra teyemmüm
eder ve cem edeceği farz namazını kılar, yani her namaz için ayrı bir teyemmüm
yapması lazımdır.
Yukarıda izah ettiğim
gibi, her namaz için yeni bir teyemmüm aldıktan ve namazları kıldıktan Sonra
başka bir farz namazını aynı teyemmümle kılamaz. Eğer iki namazı bir teyemmümle
kılmışsa iki namazın ikincisini iade eder. Çünkü teyemmüm, sadece iki namazın
ilkine yeteceğinden ikincisine yeterli gelmez.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Eğer kişi teyemmüm ederken nafile namaz için yahut cenaze
namazı için yahut Kur'an okumak için yahut tilavet secdesi ve şükür secdesi
için niyet eder, fakat farz namazı kılmak için niyet etmezse, farz namazı
kılmak için niyet edinceye kadar bu teyemmümle farz namazı kılamaz.
Dedi ki: Aynı şekilde
teyemmüm aldıktan Sonra vakitleri geçmiş namazlar kılan kişi, kılmış olduğu
namazların ilki için teyemmümü kafi gelir. Teyemmümü ilkinin dışında kalanlar
için kifi gelmeyeceğinden dolayı ilkinin dışında kılmış olduğu tüm namazları
iade eder. Her bir namaz içinde ayrı bir teyemmüm eder.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Farz namazı kılmak niyetiyle teyemmüm eden kişinin, farz
namazından önce nafile namaz yahut cenaze namazı kılmasında yahut Kur'an
okumasında yahut tilavet ve şükür secdesi yapmasında beis yoktur.
Birisi şöyle sorabilir: Kişi,
farz namazı için almış olduğu teyemmümle farz namazından önce ve Sonra nafile
namaz kılma imkanı varken niçin iki farz namazı kılamaz?
Allah'ın izniyle ona
şöyle denir: Allah (c.c), namaz için kalkan kişiye eğer su bulma imkanı yoksa
teyemmüm etmesini emretmiştir. Teyemmüm edecek kişinin ancak şu halde ve bu
kapsam dahilinde olması durumunda mümkündür: "Suyu bulamadı"
denebilmesi için, suyu bulmak için gayret ettikten Sonra bulmaktan aciz
kalınmakla olur. Allah (c.c)'ın talebin gerekliliğini kastettiği namaz farz
namazlandır. Onun için -en doğrusunu Allah bilir- kişinin, teyemmümde niyetini
farz namazın dışında kalan namazlar için niyet ederek aldığı teyemmümle farz
namazı kılması caiz olmaz. Ve her farz namazı için ayrı teyemmüm etmesi lazım
gelir. Her teyemmüm edileceği zaman suyu bulmak için eğer gerekli araştırma
yapılmamışsa teyemmüm taharetinin geçerli olmayacağına dair delil olmuştur.
Dedik ki: İki farz namaz
bir teyemmümle kılınmaz. çünkü her bir farz namazın mükellefüzerinde ayrı bir
yükümlülüğü vardır. Nafileler farz namazlara tabi namazlar olup ayrı
yükümlülükleri yoktur.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Teyemmüm ancak şarta bağlı yapılır. Kişinin teyemmüm
ettikten Sonra suyu bulması halinde abdest alması gerekmez mi? (gerekir.)
İstihaze kanı, akıntı ve benzeri durumlardan dolayı özür sahipleri suyu bulmuş
olmalarına rağmen aynen teyemmümde olduğu gibi her farz namazı kılacakları
zaman yeniden abdest almaları gerekir. çünkü yapılan bu taharet kemal için
değil, zaruret için yapılmaktadır.
Birisi şöyle sorabilir:
Kişi suyun bulunma umudu olmayan bir yerde bulunuyorsa?
Deriz ki: Bu iş umut ile
bitmez. Belki suyu; binek üzerinde olan birisine rastlaması neticesinde yahut
sel, çukur, yüzeyde birikmiş ve tahmin etme imkam olmayan bir yerde bulacaktır.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişinin teyemmümle namaz kılması caizken teyemmüm aldıktan
Sonra farz namazını kılmak için durup tekbir almadan suyu bulması halinde artık
abdest almadan söz konusu namazını kılamaz. Bir binek üzerinde olan ve yanında
su bulunan kişiden su istemesine rağmen onun kendisine su vermeyi kabul
etmemesi halinde yahut bulmuş olduğu suyla arasına engel varsa ve gördüğü suya
hiçbir şekilde ulaşma imkanı yoksa ilk almış olduğu teyemmüm geçerliliğini yitirir.
Görmüş olduğu ve ulaşma imkanı bulamadığı sudan Sonra hades eden kişi eğer farz
namazı için niyet eder ve teyemmüm ederse bu teyemmümle namaz kılabilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi teyemmÜill ettikten Sonra nafile bir namaz yahut cenaze
namazı kılmak için namaza başladıktan Sonra suyu görmesi halinde, başlamış
olduğu namazını tamamlar. Ve namazını tamamladıktan Sonra eğer imkanı varsa
farz namazı için abdest alır. Ama bu imkanı bulamazsa farz namazı için niyet
ederek teyemmüm eder.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi nafile namazı kılmak için tekbir alıp başladıktan sonra
suyu görürse, iki rekattan sonra selam verir ve nafileye devam etmez. Sonra da
suya ulaşmaya çalışır.
Dedi ki: Kişinin
teyemmüm edip farz namazına başladıktan sonra suyu görmesi halinde başlamış
olduğu farz namazını kesmek mecburiyetinde değildir, namazı tamamlama hakkı
vardır. Başlamış olduğu namazı bitirdikten sonra başka bir namaz için abdest
alması gerekir. Farz namazı için teyemmüm eden kişi, namazını bitirdikten ve
suyu bulduktan sonra almış olduğu ve farz namazı kıldığı teyemmümle nafile
namazı kılamaz. Farz namazı kılmak için teyemmüm eden kişi, namazdayken
kendisinden çıkan kanı yıkamak maksadıyla giderken suyu bulması halinde abdest almadan
başlamış olduğu farz namazını geri gidip tamamlayamaz. Bu kişinin durumu suyu
bulduktan sonra teyemmümle namaz kılma hakkı olmayan kişinin durumuna
dönüşmüştür.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi teyemmüm eder ve onunla farz namazına başladıktan sonra
üzerinde kan görür ve kanı yıkamak için su aramaya başlarsa ve suyu bulursa,
bulmuş olduğu su, ancak üzerindeki kanı temizleyecek kadar olup abdest almasına
yetmezse, üzerindeki kanı yıkar ve yeniden teyemmüm niyetiyle yeni bir teyemmüm
alır. çünkü suyu görmesiyle önceki teyemmümü bozulduğu için suyu bulmak
maksadıyla gayret göstermesi gerekir. Bu gayreti neticesinde eğer suyu
bulamazsa, yeniden teyemmüm için niyet ederek teyemmüm etmesi gerekir.
Birisi şöyle sorabilir:
Kişi namaza başlamadan önce suyu bulmak için gayret etmeden namaza başlayamaz.
Bu gayreti sarf etmesine rağmen eğer suyu bulamazsa teyemmüm için niyet ederek
teyemmüm eder. Kişi namaza başladıktan sonra yanı başında akan suyu görmesine
rağmen namazını kılmaya devam eder. Halbuki sen şöyle diyorsun: "Kadın
köle, iki rekatlı bir namaz kılarken birinci rekatı kıldıktan sonra azad
(özgür) edilmesi halinde ikinci rekatı başını örtmeden kılamaz. Bu iki mesele
arasındaki fark nedir?"
Allah'ın izniyle ona
şöyle deriz: Ben, kadın köle için "Hür olduktan Sonra geriye kalan
namazını tamamlarken öıiünmesi gerekir." dedim. Hasta bir kişinin,
namazını kılarken, "Namazından geriye kalanını gücü yeterse kıyam ederek
kılması gerekir." dedim. çünkü bunların ikisi, halen namazın içinde olup
namazlarından henüz çıkmadıkları içindir.
Namazlarının geriye
kalan bölümü/namazları devam ettiğinden dolayı sözkonusu hüküm geçerli olur.
Kadınköle, hür olmaneticesinde örtünmekle ve hasta kişi, güç bulma neticesinde
kıyama kalkmakla mükellef olmuştur. Bu durumları elde etmeden önce kılmış
oldukları rekıltları iade etmeleri gerekmez. çünkü önceki halleriyle Sonraki
halleri aynı değildir.
Abdest ve teyemmüm
namazın dışında iki ayrı ameldir. Eğer namaza başladıkları caiz olan halleri
devam ediyorsa bu hal ile namazlarını bitirme1erinde sakınca yoktur. Bitmiş ve
ondan normal bir şekilde çıkılmış olur.
Namaza başlayan kişinin,
kılmış olduğu namaz farz namazı olup başladıktan Sonra suyu bulmaya muktedir
olmasına rağmen teyemmümle kılmış olduğu namazı iptalolmaz. Namazdan çıktıktan
so ma abdest alır. Muhakkak ki Allah (c.c) şirke düşen kişinin amellerini boşa
çıkarır. [Hal değişikliği, ameli iptal eder. Yeni durum teyemmüm için de
böyledir, yani hal değişikliğidir.]
Söz konusu kişiye şöyle denmez:
Abdest al ve namazda kaldığın yerden devam et. Kişinin teyemmüm ettikten ve bu
şekilde namaza başladıktan Sonra teyemmümle namaza başlamasına engelolacak bir
şey meydana gelmesi halinde namazına zararı olmaz. çünkü teyemmüm, namazdan bir
bölüm değildir. Zaruret halinde teyemmümle namaza başlaması caizdir.
Hatta namaza girmek
kastıyla teyemmüm eden kişi için başka bir yol da yoktur. Namaza teyemmümle
başlamasında sakınca olmayanın bu fiili geçerlidir. Eğer namaza başlamasında
sakınca yoksa namazı bu hal üzere bitinnesinde de sakınca yoktur.
Sonraki için tıkla: